Renkler… Tasarımın renk aşaması en çok heyecanlandıran gülümseten ve enerji veren nokta diyebilirim. İç mimaride tasarımın gücü kadar renklerinde gücünün olduğunu düşünüyorum. Renk ve tasarım birbirini tamamlamalıdır. Tasarımcı daha sıcak, neşeli bir ortam için sıcak renkleri kullanırken; ciddi, keskin bir ortam yaratmaya çalışırken de soğuk renkleri kullanır çünkü degrade renk geçişleri bulunan mekânlarda daha kolay odaklanır daha verimli düşünebiliriz. Renk o mekânın dilidir. Bazen kontrast renkler kullanarak da farklı bir ahenk yakalayabiliriz mekanda. Tasarımcı renklerin tüm inceliklerini bilip tasarımlarında hangi rengi nasıl ne şekilde kullanacağını çok iyi bilir. Eğer renkler uyumlu olmazsa o mekânın ruhuna bile yansır. Benim kullanmaktan en keyif aldığım bazı renkleri nerelerde nasıl kullanacağımıza kısaca bir göz atalım;
Kırmızı:
Sirkülasyonu hızlı olan mekânlar örneğin fastfood zincirlerinde bu rengi çok görürüz. Çünkü kırmızı rengin iştah açıcı etkisi vardır ve dikkat çeker dinamik bir renktir. Aynı zamanda kırmızının yoğun olduğu bir mekânda çok fazla oturup uzun muhabbetler edemeyiz işte bu da fastfood mekanlarında kırmızının tercih edilme sebebidir. Uzun oturma isteği yaratmadan biran önce yemekler yensin ve kalkılsın diye. Ev, ofis gibi mekânlarda kırmızı nasıl kullanılmalı dersek ben tavan zeminden ziyade mobilya ve aksesuarlarda kullanılmasını daha doğru buluyorum. Yada bekleme alanlarında kullanabiliriz kırmızıyı ama yanına nötr renklerle tamamlamanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Elbette bunun bir matematiği yok, kişinin zevkine ruhuna göre değişiklik gösterebilir.
Beyaz
Canım beyaz :) temiz, saf, hijyen ve ferahlık. Daha çok hastane, güzellik merkezlerinde kullanılır. Hatta doktorların öğretmenlerin formalarının beyaz olması da temiz dürüst imajı yaratır. Kötü bir imaj sonrası basın açıklaması yaparken beyaz gömlek giyen ünlülerimizi şöyle bir hatırlayalım ve sonra gülelim yazımıza devam edelim :) Küçük metrekarelerde beyaz renk hayat kurtarıyor. Örneğin küçük bir odanız var duvarından koltuğuna kadar beyaz döşeyebilir ve renkli birkaç aksesuarlarda odanın havasını bir anda değiştirebilirsiniz. Beyaz döşenen bir odada aksesuar seçimleri oldukça özgür ve isteğe göre renkli olabilir, beyazlar içinde bu canlı renk aksesuarlar gayet hoş bir vurgu yapacaktır.
Sarı:
En sevdiğim renk diyebilirim sarı için çünkü neşe mutluluk yüksek enerji verdiğini düşünüyorum. Bundan dolayı çocuk oyun odalarında, kreşlerde, okullarda sıkça kullanıldığını görüyoruz. Az ışık alan mekânlarda da sarı rengi kullanmanın doğru olduğunu düşünüyorum. Diğer renklere göre çok daha dikkat çeken bir renk olduğu içinde taksilerimiz sarıdır ya da tabelalarda çokça sarı renk görürüz ve çoğu kitap kapaklarında sarı tercih edilmesi bunlar hep dikkat çekici özellikte olmasındandır.
Yeşil:
Hepimizin de bildiği gibi sakinleştirici rahatlatıcı ve huzur veren bir etkisi var bu rengin. Güven duygusu verdiği içinde mekânların giriş kısımlarında sıkça rastlarız hatta birçok bankanın logosunda da yeşili görme sebebimiz güven vermesidir. Koyu yeşil tonlarını iyi ışık alan ve geniş mekânlarda kullanmanın daha doğru olduğunu düşünmekteyim.
Mavi:
Denizin ve gökyüzünün rengi olduğu için sakinleştirici serinletici bir his uyandırır. Genelde çocuk odalarında mavinin açık tonlarını kullanmamızın sebebi de sakinleştirici etkisi olmasıdır. Stresi azaltır. Mutfak kafe ve restoranlarda çok tercih edilmez çünkü iştah kaçırıcı bir his uyandırıyor. Şuan bunu yazarken düşündüm de kiloyla başı dertte biri olarak neden mutfağım mavi değil? :)
Siyah:
Olmazsa olmazımız siyah rengi tasarlanan mekânın her detayında kullanmak matem hüzün hissi verebilir. Kıyafetlerimizde siyahı zayıf gösterir diye biliriz yani ben öyle kandırıyorum kendimi en azından :) fakat iç mimaride yerinde ve dozunda kullanıldığında siyah gücü vurgular. Örneğin sıcak renklerin çokça hâkim olduğu bir mekânda siyahla o mekânın karmaşasına müdahale edebilirsiniz. Zemini siyah olan bir tasarımda üzerindeki canlı renkler daha çok kendini gösterecektir.
Gri:
Gri tonları hemen hemen her mekânda kurtarıcı bir renk olabilir. Açık tonları sakinlik dinginlik verdiği için oturma alanlarında sıkça rastlarız. Koyu tonlarına ofislerde, devlet dairelerinde mekâna ciddi bir hava katması sebebiyle çok rastlarız. Birçok renkle kolay uyum sağlayabilir. Mekânda kullanılan diğer canlı renklerin kargaşasını azaltır.
Mevhibe Eker Aloğlu
İç Mimar
Yorum Yazın
Facebook Yorum